Şubat 2006’da, Amsterdam belediye meclisinin trafik ve taşımacılık komisyonunda Herengracht’ın altında gerçekleştirilecek pilot proje için planlarımızı sunma fırsatı yakaladık. Planımız hemen hemen tüm tarafların desteğini kazanmıştı. Ancak Mart 2006’da Amsterdam Belediyesi yönetiminin farklı bir gruba geçmesiyle bu planlar maalesef rafa kaldırıldı.
Kanal altı otoparkı, kanalları tekrar şehrin sakinlerinin ve ziyaretçilerinin kullanımına sunar. Taşıt trafiğinin büyük bir kısmı su altında gerçekleşebilir. 2006 yılından bu yana şehir merkezi kültürel miras listesine girmiştir. Bazı politikacılara göre artık şehrin görünümünün değiştirilmesi mümkün değildir. Ancak bu, gerçeği yansıtmamaktadır. Bruges şehri (Belçika) bu konuda yeterli deneyime sahiptir. Tarihi şehir merkezinde ciddi bir iyileşme getirecek olan projeler için Unesco’nun kuralları herhangi bir engel teşkil etmemektedir.
Amsterdam yıllardır şehir merkezinde ciddi bir park sorunuyla karşı karşıyadır. Ayrıca taşıt trafiğinden kaynaklanan büyük bir hava kirliliği de mevcuttur. Bu her iki sorun da su altında çözülebilir. Bunun en büyük artılarından biri, projenin şehre ve şehir sakinlerine tek bir kuruşa bile mal olmayacak olmasıdır. Kanal Altı otoparklar, kâr sağlamak üzere özel sermaye tarafından inşa edilecektir. Gelirin bir kısmı belediyeye aktarılacaktır. Böylece kimi sakinler otopark için mali yardım alırken kimilerinin almamasının önüne geçilecektir.
Ayrıca, yerel bir girişimcinin karşı koymasına rağmen Gelderse Kade’nin altında, Chinatown için bir otopark planı sunduk. Bu, sadece otopark sorununu çözmekle kalmayacak Chinatown bu sayede kendi otoparkına da sahip olacaktı. Bu, Avrupa’nın çeşitli yerlerinden gelen ve Amsterdam’ı “ana liman” olarak gören birçok Çinli ziyaretçiye yöneliktir. Bu planın en büyük avantajı, birçok dizel aracın sokaklardan geçmesinin önlenmesiyle hava kirliliğinin azaltılması olacaktı.
Amsterdam, otopark ve araba yolu olarak kullanılan metrekarelerce alana sahiptir. Ekonomik gelişimin yaşandığı ve ziyaretçi sayısının muazzam bir şekilde arttığı günümüzde, tarihi kent merkezinde yer açılabilir. Bunu, otoparkları ve yolları su altına taşıyarak sağlayabiliriz. Bu yapıların su altında inşa edilmesinin avantajlarından biri, inşaat sırasında herhangi bir rahatsızlık hissedilmeyecek olmasıdır. Çalışmaların kanal duvarları içinde gerçekleştirilmesiyle ne belediyenin ne de vatandaşların herhangi bir gideri karşılaması gerekmez.
Bu yapıların su altına alınmasının bir diğer avantajı, daha düşük otopark ücretleri, daha temiz hava ve daha sessiz çevredir. Geleceği düşünürsek hidrojenle çalışan otomobiller aynı zamanda bir enerji santrali görevi de görecektir. Amsterdam kanallarının altında park etmiş 400 araçla, 36.000 kilowatt saatlik bir elektrik santraline sahip oluruz.
Ecological Management Institute
Ecological Management Institute
Geertruida van Lierstraat 75
Amsterdam
P.O. box 15641
1001 NC Amsterdam
Phone: + 31 (0)6 22 92 89 63
E-mail:info@ecomani.eu
Ecological Management Institute
Geertruida van Lierstraat 75
Amsterdam
P.O. box 15641
1001 NC Amsterdam
Phone: + 31 (0)6 22 92 89 63
E-mail: info@ecomani.eu